MERAK EDİYORUM. ACABA BEN IRKÇI MIYIM?
Önemli olan sadece bugün kazanmak ve günü kurtarmak değildir. Her alanda uzun vadeli yatırım yapmak çağımızın zorunluluğudur. Eğitim ve öğretimde, sanatta, sporun her dalında, akademide, bilimde, teknolojide, tıpta, mühendislikte, mimarlıkta (benim için ayrıcalıklı mimarlar birer sanatkardır), edebiyatta, hukukta, ezcümle hemen her alanda geleceğe yatırım yapılmalıdır.
DÜŞÜNCELER
Cenk Alpan
6/27/20232 min read
Önemli olan sadece bugün kazanmak ve günü kurtarmak değildir. Her alanda uzun vadeli yatırım yapmak çağımızın zorunluluğudur. Eğitim ve öğretimde, sanatta, sporun her dalında, akademide, bilimde, teknolojide, tıpta, mühendislikte, mimarlıkta (benim için ayrıcalıklı mimarlar birer sanatkardır), edebiyatta, hukukta, ezcümle hemen her alanda geleceğe yatırım yapılmalıdır. Hem Türkiye Cumhuriyeti tarihine hem dünya tarihine geçecek, gelecek yüzyıllarda hatta bin yıllarda unutulmayacak dehaları yetiştirecek potansiyelimiz ve kapasitemiz var.
Biz ne yapıyoruz? Ya hayatını bilime, sanata, eğitime, spora adamış insanlara üç otuz para ücret ödüyoruz ya da Doğu’dan dünyanın neredeyse en vasıfsız insanları sığınmacı olarak alıp vatandaşlık verip milletin sırtına yük ediyoruz. Sonra da adına kardeşlik insanlık falan diyoruz. Kendi vatandaşımızın açlıktan nefesi kokarken sığınmacı din kardeşlerimiz Bodrum “beach”lerinde gününü gün ediyor. Bunları dile getiren de ırkçı oluyor. Rahmetli babamdan önceki iki neslin, bizler vatanımızda insanca yaşayalım diye savaş alanlarında şahadet şerbeti içtiğini düşündükçe isyan ediyorum.
Peki Batılı ne yapıyor? Alanında temayüz etmiş sıra dışı insanları ülkesine davet edip dünyanın birinci sınıf vatandaşı yapıyor. ABD her yıl düzenli olarak önce geçici vatandaşlık (yeşil kart), uzun vadede de kalıcı vatandaşlık verirken Almanya da bugünlerde davetle dünyanın kalifiye insan gücünü ülkesine çağırıyor. Sınırsız araştırma ve çalışma olanağı tanıyor ve hayatının geri kalan kısmını eşi, çocukları, anne ve babalarıyla, hatta torunlarıyla dünya isimli gezegenin birinci mevkiinde yaşayacak olanaklar sunuyor. Bu yüksek vasıflı insanlar sayesinde kendi ortalama ve vasıfsız insanları bile geri kalmış ülkelerin en vasıflı tabakalarından bile daha müreffeh bir hayat yaşıyor. Bizim ülkemizde kalifiye insanlar verdikleri emeğin, elde ettikleri başarının, sahip oldukları bilgi birikiminin karşılığında başka ülkelere gitmek zorunda kalmayıp rahat yaşayabilecekleri bir ücret talep ettiğinde Devlet Başkanımız “giderlerse gitsinler, biz bize yeteriz” diyebiliyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bir Türk dünyaya bedeldir” sözü akla gelince insan maruz kaldığı muameleden utanıyor.
Bir kısım vatandaşımız, doktorlarını dövebildikleri için o çok öğündükleri devlet ve şehir hastanelerinde doktor yokluğu nedeniyle aylar boyu muayene ve tedavi olamıyor. O vatandaşlarımız maalesef doktorlarını dövemedikleri özel hastanelerde servet ödeyerek tedavi oluyorlar ve buna şükrediyorlar. Ne mutlu onlara ki şimdilik, 11,402 Lira asgari ücret alan Anadolu insanı gibi “takdiri ilâhi” diyerek Hakk’ın rahmetine kavuşan insanlardan değiller. Umarım ne istediklerini ve kıymetini biliyorlardır. Sayelerinde özel hastane sahipleri sağlık bakanı, turizm şirketi sahipleri turizm bakanı olabiliyor. Bu kardeşlerimiz eminim milyonlarca Lira ödeyip yaz sezonu boyunca doya doya deniz kıyısında tatil yapıp tanesi bin Liraya lahmacun da yiyebiliyorlardır! Bundan sonra hiç kimse Afrika ülkelerine üçüncü dünya ülkesi diyerek onları aşağılamasın. Artık pek çok alanda geri kalmış, yoksul ülkelerin yarısından fazlasının gerisinde kaldık. Hayırlı, uğurlu olsun.
Cenk Alpan
27 Haziran 2023