İKTİDARIN EĞİTİME İDEOLOJİK YAKLAŞIMI

İKTİDARIN EĞİTİME İDEOLOJİK YAKLAŞIMI

Din dersleri sessiz sedasız artmış. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ilk ve orta okullarda geçen sene sekiz saat olan din dersini bu sene on altı saate çıkarmış. Din, sanat ve sporla ilgili seçmeli dersleri azaltmış. Ayrıca orta okullarda yani on bir yaşındaki çocuklara on sekiz saat Arapça dersi verilebileceği belirtilmiş. Birkaç sene önce birinin söylediği gibi bilim ve teknolojide ilerlemek yerine küçücük sabileri mezarlıklara götürüp mezar taşı okutmaktan başka bir şey düşünemiyor bu zavallılar. Orta çağda birkaç Aristotalesçi İslam bilim adamı dışında kaç İslam bilim adamının dünya bilimine ve kültürüne faydası olmuş. 21. Yüzyılda Arapça öğrenen küçük çocuklarımız Araplardan ne öğrenecek? Bilim mi, teknoloji mi, edebiyat mı, çağdaş kültür mü? Yoksa İslam adı altında Hizbullah, Taliban, El Kaide veya Işid öğretisini mi alacaklar?

Liselerde sekiz saat zorunlu din dersine ek olarak bu sene dört saat seçmeli zorunlu (?) dört saat de tercihe bağlı seçmeli din dersi eklendi.

Din dersleri bu kadar artırılırken yabancı dillere dayalı seçmeli dersler kaldırıldı. Sanat ve sporla ilgili seçmeli dersler de daraltıldı. Anadolu liselerinde de ikinci yabancı dil zorunlu olmaktan çıkarıldı. İsteyen öğrenciler ikinci yabancı dili seçmeli olarak alabilecek. Güzel sanat dersleri de müfredatta yer almayacak.

Oğlum uzun yıllar önce Anadolu Lisesini kazandı. Büyük bir hevesle Almanca’yı ikinci yabancı dil olarak seçti fakat gördük ki hoca öğretmen falan değilmiş. Almanya’da bir süre dönercilik yapmış bir adamı sözleşmeli olarak almışlar. Benim de kolejde ikinci yabancı dilim Almancaydı. İngilizceyi önceledim Almancayı pek önemsemedim. Oğlum için sözlükler, gramer kitapları alıp hızla çalışıp hatırladım. Tek derdim öğretmeni dönerci de olsa ikinci bir dil öğrenmesiydi. Ancak kültürsüz, seviyesiz, öğretmenlikten nasibini almamış bu dönerci Almancıdan öylesine nefret etmiş ki Almanca’yı bırakıp başka bir seçmeli ders aldı.

Şimdi korkuyorum, yeterli Almanca ve Fransızca öğretmenimiz yok. Bu kifayetsiz kadrolar çocuklarımızı o ülkelerde fabrika işçiliği ya da esnaflık yapmış, gettolaştıkları için o ülkenin dilini akademik olarak değil de çarşı pazar dili olarak öğrenmiş sıradan insanların insafına bırakacaklar.

Cenk Alpan

Eylül 2023